Kurum içi ve kurum dışı sunumlar, şirketler için etkili bir iletişim mecrası olarak önemini arttırırken, teknolojik gelişmeler, diğer her şey gibi sunum dünyasının da yönünü değiştiriyor.
Geleneksel sunumun vazgeçilmezlerinden hikaye anlatımı gibi yöntemler, izleyicinin zihninde yer etmek için çok etkili olsa da; istatistiklere göre bu yöntemler de dijital dönüşümün etkisi altında ve sunumların yalnızca %16,7’sinde hikaye anlatımı ya da bir vaka çalışmasına yer veriliyor. Bu nedenle başarılı bir sunum tanımlanmasında, artık daha çok kullanılan teknolojiler belirleyici ve önemli bir rol oynuyor.
Ancak teknolojiyi sunumunuza dahil ederken dikkatli olmanız gerekiyor. Çünkü sunum dünyasına yön veren teknolojilerin sayısı ve kullanım alanları hatırı sayılır seviyede arttı. Başarılı bir sunuma imza atmak için bütçenizi, içeriğinizi ve izleyici kitlenizi göz önünde bulundurarak etki yaratacak doğru teknolojiyi seçmeli ve bunu doğru şekilde kullanmalısınız.
Peki tasarım projenize doğru sunum teknolojisini seçmek ve bu teknolojiyi en iyi şekilde uygulamak için nelere dikkat etmelisiniz? Bunun için öncelikli adım alternatifleri tanımanız. Seçenekleri bilmeden seçim yapmak, sizi yanıltabilir. Öyleyse gelin, sunumunuz için kullanabileceğiniz teknolojileri tanıyalım ve bu teknolojileri nasıl kullanabileceğinize bir göz atalım.
Dijital teknolojilerin gelişmesiyle birlikte oldukça sık konuşulan bir konu olan hologram, sadece tasarım dünyasında değil eğitimden sağlığa, yayıncılıktan turizme kadar birçok endüstride yankı uyandıran bir teknoloji. Gelecekte daha fazla alanı etkilemesi beklenen hologram teknolojisi ile yapılabileceklerin haddi hesabı yok.
Hologram, ışığı kullanarak üç boyutlu görsel oluşturan bir yansıtma teknolojisi. Prensip olarak projeksiyon aletleri ile benzer bir mekanizmada çalışan hologram teknolojilerinin farkı ise 3 boyutlu ve gerçekçi bir temsil sunmaları. Hem işlemin kendisi hem de elde edilen görsel hologram olarak adlandırılıyor. Bir objenin ya da insanın hologramı yapılabilir. Hologram, özellikle fotoğraf gibi iki boyutlu görsellerle karşılaştırıldığında son derece gerçekçi ve etkileyici bir görsellik sunar.
Hologram teknolojisi sayesinde yatay bir yüzey ya da sahne gibi dikey bir alan üzerinde ürününüzü ya da tasarımınızı 360 derece gösterebilir, sunumunuzu ekran yerine sahneye üzerinde görselleştirebilirsiniz. Sunumlarda çok sık karşılaşmadığımız bu teknolojiyi kullanarak izleyicide güçlü bir etki yaratma şansınız çok yüksek.
Şu an için genel kullanım olarak daha önceden 3D tasarlanmış objelerin holografik gösterimi oldukça yaygın. Bunun yanı sıra farklı bir yerde bulunan nesnelerin gerçek zamanlı hologramının kullanımına dair çalışmalar devam ediyor. Gerçek zamanlı hologram, teknik olarak gerçekleştirilebilse de daha etkileyici olması için daha detaylı çalışmalara ihtiyaç var.
Endüstri 4.0 bünyesindeki yeni nesil teknolojilerden biri olan artırılmış gerçeklik, tüm endüstrilerde yankı uyandırması beklenen bir teknoloji. Bu bağlamda tasarımdan sağlığa, üretimden turizme kadar birçok endüstride artırılmış gerçeklik çalışmaları yapılıyor. İzleyicide daha kusursuz bir deneyim yaşatmak içinse artırılmış gerçeklik gibi yeni nesil sunum tasarım teknikleri, birçok açıdan avantajlar sağlıyor.
Pokémon Go oyununu duymuş muydunuz? Bu oyunda insanlar bulundukları yerde akıllı telefonları yardımıyla pokemon avlıyordu. Pokemonların görülmesini sağlayan bu teknolojiye artırılmış gerçeklik, ya da İngilizce kullanımıyla augmented reality (AR) deniyor.
AR, bulunduğunuz fiziksel mekana teknoloji aracılığıyla dijital nesneler kazandıran bir teknoloji. Şu an için tablet ya da telefonlar aracılığıyla kullanılabilen AR teknolojisi, yakın zamanda giyilebilir cihazlar ve hatta kontakt lensler aracılığıyla da kullanılmaya başlayacak.
Artırılmış gerçeklik, izleyenlerin sunumlarınıza aktif katılımını ve 3D görselleştirme sağlayarak fark yaratmanızı sağlar. Belirlediğiniz bir noktada izleyicilerin telefonları ya da sağlayacağınız tabletler ve AR teknolojisi aracılığıyla realistik olarak fiziksel mekanda olması mümkün olmayan nesneleri sunum deneyiminize dahil edebilirsiniz. Böylece hem sözlerinizi daha net anlatmış hem de unutulmaz bir sunuma imza atmış olursunuz.
Oyunun tüm kurallarını değiştirmesi beklenen teknoloji. Sanal gerçeklik, medeniyetimiz için adeta yeni bir boyuta açılan kapı. Yaşadığımız dünyanın gerçekliğini bile sorgulatacak cinsten bir teknoloji. Sanal gerçeklikle birlikte insanoğlunun algısal deneyim tasarımı açısından yapabileceklerinin limiti yokmuş gibi geliyor. Sunum tasarımı konusunda da oldukça işlevsel olan virtual reality terminolojisi, izleyicilere yepyeni bir deneyim kapısı aralıyor.
En basit tanımıyla sanal gerçeklik, bilgisayar teknolojiyle canlandırılmış ortamdır. Gözünüzü tamamen kapatan bir dijital gözlük ile kullanılır. Bazen karşımıza zeminin hareketlerini algılamayı ve diğer kontrolleri sağlayan ek aparatlarla çıkar. Etkileşime girdiğimiz son derece gerçekçi görsel, işitsel ortamlar sağlar. Koku alma, dokunma gibi duyular da eşlik edebilir.
Günümüzde insanlar bilgi bombardımanına maruz kalmak değil, eldeki konu her ne ise onu deneyimlemek istiyor. VR teknolojisi ile ürünlerinizin gerçeğe yakın şekilde deneyimlenmesini sağlayabilir ve katılımcıyı heyecan verici bir etkileşime davet edebilirsiniz. Pek çok duyuya birden hitap eden VR, ürün ve hizmetlerinizin unutulmaz bir deneyimini vadederek sunumlarınıza etkileyici bir hareket katar.
VR’I anlayabilmek, en az onu kullanabilmek kadar önemli. Bu bağlamda, efsane otomobil markası Audi’nin Q7 lansman tanıtımında izleyicilerine gerçeküstü bir anlatı deneyimi yaşatıığı VR sunum konseptini izlemenizi öneriyoruz.
İnteraktfi sunum dendiğinde işin işine çok farklı parametreler girer. İnteraktifivite içinde bulunduğumuz dijital çağın en iyi tanımlayıcı kavramlarından biri. İnteraktifiviteyi daha iyi anlayabilmek ise teknolojilerin bize sunduğu deneyimin parçası olabilmemize bağlıdır. Sunum tasarımı gibi estetik kavrayış gerektiren alanlarda interaktiviteyi etkili bir şekilde kullanabilmek, sunumda anlatımı kuvvetlendireceği gibi izleyiciye yeni ufuklar da açacaktır. Fakat interaktif sunumu nasıl kullanacağımıza bakmadan önce interaktivite nedir sorusuna yanıt vermek daha doğru olur.
Bugün farklı teknolojiler, izleyicinin aktif rol aldığı interaktif uygulamalara izin veriyor. İmmersive deneyimler, interaktif oyun gibi uygulamalar, interaktivitenin en sık karşılaşılan örnekleri arasında sayılabilir. Bunların yanı sıra sunucunun sunumunu yönetmek için dokunmatik ekran ya da gesture kullanımı da yaygın kullanımlar arasında.
İlk başta bahsettiğimiz, izleyicinin katılımını sağlayan interaktivite, izleyiciye aktarımda bulunmaktansa özgün bir deneyim yaşatacak biçimlerde kullanılır. İnteraktif sunumların en önemli özelliklerinden biri kitleye pasif değil aktif bir rol vermeyi sağlamasıdır. Bu açıdan, interaktif sunumlar bir görselliğin ötesinde çok boyutlu bir ortam olarak karşımıza çıkar.
Teknik olarak baktığımızda, interaktif sunum yapmak istediğinizde dokunmatik ekranlar, Leap Motion, RadarTOUCH, Myo Armband gibi teknolojik ürünler sayesinde geleneksel kumandaların ötesinde bir yönlendirme mekanizması kullanabilirsiniz. Bu ürünler, sahnede bağımsızlık kazandıracağı gibi sunumun akışını kısmen izleyiciye teslim ederek deneyimi güçlendirir.
Veri bilimi, verilerin anlamlı hale getirilmesi ve karmaşık bilgi yığınından içgörüye dönüştürülmesine yardımcı olan bir disiplindir. Verinin içgörüye dönüştürülmesi ise uzun ve zorlayıcı bir yoldur. Karmaşık veri yığınlarının anlaşılır bütünlere dönüştürülebilmeleri için tasarım disipline ihtiyaç duyulur. Gerçek zamanlı veri görselleştirme olarak da adlandırılan disiplin sayesinde, karmaşık veriler sunum tasarımının bir parçası olabilecek şekilde anlamlı hale getirilir.
Günümüzde veri büyük bir hızla değişirken, bu değişimin etkisini somutlaştırmanın en güçlü yollarından biri realtime veri görselleştirmedir. Bu görsel ifadeler, genellikle bilgilendirici ve teşvik edicidir. Kelimelerin yetersiz kaldığı anlarda sunuma yeni bir boyut katarak anlamın derinleştirilmesine yardımcı olurlar.
Realtime veri görselleştirme, sunum ekranına aktarılan veri akışı şeklinde kullanılacağı gibi; sunum mekanına yerleştirilecek bir ekran aracılığıyla daha interaktif bir modele de dönüştürülebilir.
Teknolojinin etki alanına girmeyen bir konu kalmadı desek, yanlış olmaz. Teknoloji geliştikçe, farklı alanlarda yapılan çalışmalar ve imkanlar da yön değiştiriyor. Sunum teknolojileri de bu furyaya katılmış durumda. Görsel zenginliği mümkün kılan artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik, hologram teknolojisi izleyiciler için sunumu etkileyici ve hatırda kalıcı bir deneyim haline getiriyor. Bu da tam olarak günümüz izleyicisinin beklediği şey: maruz kalmak değil, deneyimlemek.
Teknolojiden güç alan sunumlar; sıradışı yaklaşımlarla izleyicinin ilgisini üzerinizde tutmayı, fiziksel sınırların ötesine geçmenize yardımcı olarak zengin içerikle sahnede fark yaratmanızı sağlıyor.